Alışverişe çıkınca herşeye ihtiyacım var gibi hissediyorum , vitrinde mankenin saçına takılan fosforlu sarı peruğa bile ihtiyacım varmış gibi geliyor . Karşı konulmaz ,adı bile ahenk uyandıran türden , kadın ve erkek kalıplarını mükemmel tasarlayan mağazalardan birisi, mesela :ZARA .
İşte ben buraya her girdiğimde ,içimde ki kör şeytana “dur,yapma
Zara’nın neresinden dönersen kârdır ,hadi çık yanda Penti var git iki çorap al
evine git “ diyorum . Bir parça alsam bunun üstüne şu lazım altına terlikle mi
çıkıyım canım , diye diye kabarık bir
fiş ile çıkıyorum .
Avm’de mağaza mağaza dolaşmayı çok sevenlerden değilim , bir
kumaşı hiç yarım saat incelemedim ,
mağazayı baştan sona hızla dolaşıp çıkmayı seviyorum .Kabinde bir şey denemek
tam bir azap , bazen giymemek için almadan çıktığım oluyor ,çok üşengecim bir
giyen varsa, kızla aramızda 20 kilo bile olsa ben de ona göre karar veriyorum .
Depresyonu alıyormuş, ben denediklerim olmazsa ,uyduramazsam
kendimi eze eze çıkıyorum o mağazalardan .Nasıl bir depresyon alma şimdi o ? Mesela ev eşyaları satan yerler öyle mi
,mutfak malzemeleri vs bayılıyorum onlara ,oyuncak Barbie evler gibi dakikalarca
zaman geçirebilirim .
Size “stresimi alıyor
ben de kendimi böyle motive ediyorum” diyen kadınları da üzmeyin ama . Anlamaya çalışın
mesela siz gidin Teknosa’ya o gitsin Boyner’e ,siz gidin tekrar Teknosa’ya o
gitsin Accessorize .
Hatta bir dakika ya
siz kadınları komple yıkıp yerine Avm yapın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder