*Ben bazı şeyleri hiç unutmuyorum ...
*Cüzdana nereden ve nasıl geldiği belli olmayan 1 dolar gibi
, Yeri yabancı. Kurum başka.Gereksiz
hissetmenin nasıl bir his olduğunu bilirsin ...O zaman dolapta çürüyen sebze gibi , zamanla çürümenin
ne demek olduğunu da bilmek lazım , bari
sebzelere yapmayın ..
*Beynini ilkokul 1. Sınıf sırası altında unutmuş tiplere laf
anlatmaya çalışmak da yoruyor ,yanlış
duraklarda durduruluyorum gibi hissediyorum .
*Her gün dil öğrenebilen robot haberleri görüp , güzel
şeylerin hayalini kurup ,g..t.. hangi
elle yıkamanın caiz olduğunu tartışırken birbirini bıçaklayan insanların
arasında buluyorum kendimi.
*Annem dün “yuvadan uçtuğunu görmek istiyorum artık” dedi. Biz
birbirimizin yuvasından uçalı 10 sene
falan oluyor. Belki daha bile fazla, matematiğim iyi değil pek. Yuva ne bilmiyorum hatta. Yuva denince kuş
yuvası, şöbiyet falan canlanıyor gözümün önünde...
* Yapılan
her türlü fiziksel aktiviteyi egzersizden saymak biliyorsunuz ki bir Türk hastalığıdır.Bulaşık yıkarken 5 kilo verdiğimi
iddia ediyorum , “ya olur mu öyle şey “ demeyin ama 15 dakika ayakta duruyorum en azından 1 kilo, 900 gram birşey vermiş
olmam lazım diyorum mesela . Olabilir mi
öyle bir şey,olmasını istiyorum ama ...Sıradaki yalanınız bu sefer de bana
gelsin mi?
*Tolstoy'un “İnsan Ne İle Yaşar” kitabında
cevap yazmıyor arkadaşlar, boşuna okumayın.
*Bir telefon numarası ezberlediğim zaman üzerinden 10 yıl
geçse bile unutamadığım için artık telefon numarası ezberlemiyorum.
*Bazı şeyler , dört farklı büyüklükte ocağa sahip olup , kısık ateşte
pişirmenin hangisinde olacağını bilmemek gibi ...
*İstediğimizde insanları görünmez yapabiliyoruz . Vaaay
kimleri göremiyoruum ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder