Oturdum
düşündüm yaptıklarımı, yap-a-madıklarımı, tarhana çorbasını, zeytinyağlı barbunyayı,
yanına gidecek salatayı. Gereksiz çarşafları, gerekli muşambayı, can sıkan
detayları. Perdenin kornişten çıkarak sallanan düğmesinin adının rulet olmasını,
puzzle'ımın kayıp parçasını. Evdeki rutubeti, banyodaki böceği, bahçedeki çöp
poşetini. Ayakkabımdaki çamuru, iş yerimdeki sorunu, insanlardaki mutsuzluğu. Arkadaşımın
uyuşan sol kolunu, hasta çocuğunu, bankalara olan borcunu...
Sonra halıya uzandım, öylece sabit tavana baktım, belki de yapamadıklarım yaptıklarımın teminatıydı ama bunu uzanınca anlamadım. Belki de doğrulurken vazgeçmeliydim yapamadıklarımın ve mazinin hayıflanmalarından . Belki de hayat bazen , bazı şarkılar gibi lüzumundan fazla güzeldi …
Sonra halıya uzandım, öylece sabit tavana baktım, belki de yapamadıklarım yaptıklarımın teminatıydı ama bunu uzanınca anlamadım. Belki de doğrulurken vazgeçmeliydim yapamadıklarımın ve mazinin hayıflanmalarından . Belki de hayat bazen , bazı şarkılar gibi lüzumundan fazla güzeldi …
“Ne de zor oluyor
aradıklarımı bulmam …”
Siyah saçlarından kızıl saçlarına kadar sevdim seni sari saçlı guzel gözlüm. Seni biraz görebilmek adina her gun onlarca kez geziyorum profillerinde. Keşke bir kere gulusunu gorebilsem uzaktan da olsa. Bir gun bir yerde karsilacagiz seninle ve kaliteli bir sohbet edeceğiz inanıyorum. Hayatın da ve bloğun da başarılar.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil