6 Ağustos 2015 Perşembe

Çocuklaşmışken Saçmalamak

Çocukluk  yarı deli gibi geçirilen ,deneme yanılma yoluyla ,"Allah koruyor" diyebileceğimiz türden büyüdüğümüz bir dönem . Bu dönemde yaramazlığın masum kaldığı saçmalıklarımız var ki  biraz çocukları gözlemledim ve kendi çocukluğumla da birleştirerek maddeledim . Kaçını, kaçınız yapmıştır bilmiyorum ama maddelerin hepsi benim yaptıklarım değil , çünkü usluya yakın ve çok inek gibi ders çalışan bir çocuktum ,bir melekmişim :)
 
  • Bir arkadaşım anlatmıştı , evleri  tren istasyonuna çok yakınmış ve o zamanlar evlerinde beslediği kurbağayı tam tren gelirken bırakıp kaçmış , şu an o çocuk seri katildir filan diye düşünmüyor değilim ama anlattığı aklımdan çıkmadı .
  • Her yabancı dili İngilizce sanmak .
  • Tadını sevmediğim şeyleri , buzdolabının en ücra köşesine atardım , içmek istemediklerimi kaç saksıya döktüm kaç bitkiye içirdim sayamıyorum .
  • Misafirliğe gidildiğinde bütün akşam hır gür kavgayla  geçirdikten sonra  , tam gitmeye yakın hayatımızın oyununu bulup oynamaya başlardık “ nolur gitmeyelim,biraz daha” diye kapıya kadar zor gittiğim çok gün oldu .
  • Balkondan/camdan aşağıya su dolu poşetler atıp içeri kaçardım.
  • Telefonla işletmeler, apartmana diyafon takıldığında görünmezlik hapı içtiğini sanıp diyafondan istediğin gibi bağırıp ,şarkı söylemek .
  • Barbie bebeklerin üst baş değiştirme olayını abartıp , kafalarını söküp birbirlerine takma,saçlarına pudra döküp beyazlatma uzmanlık alanımdı .
  • Balıkların  hava almasını için akvaryumdan çıkaran, ağızlarını silsinler diye içlerine bez atan bir ablam var J
  • Babasına “Rakı içildiğinde sarhoş mu olunur?” diye sorduktan sonra akvaryuma  kimse evde yokken rakı döken bir arkadaşım var J
  • Korku filmlerinden  ölesiye korktuğu halde hiç korkmamış gibi yapıp gece uyuyamayanlar ,çeşitli paranoyalar geçirenler.
  • Sevilmeyen komşunun ayakkabısının içine buz koymak veya ayakkabısını 3.kattan en alt katın kapısını önüne koymak  .
  • Karıncaların yuvalarını bulup onları saatler boyu izlemek.götüremediği yemeğini yorulmasın,yardım olsun diye direk yuvaya aktarmak,veya tam tersi yuvayı tıkayanlar karınca ezmece oynayanlar.
  • Çekirdek içini avuç içinde biriktirerek toplu şekilde yemek .
  • Saçlarımı çamaşır mandallarıyla toplamak .
     
    Bu liste böyle uzayıp gider ama çocukken  istediğimiz en abuk şey hemen büyümekmiş . Ne güzel takılıyorduk ya…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pages

Bumerang - Yazarkafe