3 Nisan 2014 Perşembe

Konuştukça kazan,kazandıkça Ara(ma)!


Gsm operatöründen kendini koru ;Operatörlerin çıkarttığı sonsuz kampanyalardan adeta beleşmiş gibi paket ediniyoruz. Sonra ay sonu dakikalarım bitti mi bitmedi mi ,datayı aştım mı stresi başlıyor. Bir de paket hiç edinmeyenler var ki çaldırıp kapatıyorlar ”yıl olmuş 2014 hala mı ödemeli arama arkadaşım ya! “ diyorum.

Bir de bankası ayrı arıyor bağlı bulunduğun operatör ayrı arıyor, telesekreteri dayıyorsun kulağına ,konuşma başlıyor. Hayır, kapatsam yarısında sanki kazıklanacakmışım aradan 10 gün geçinci kol gibi fatura gelecek ve “Ama biz sizi aradık ,istemiyorsanız neden 3’ü tuşlamadınız” diyecekler diye korkuyorum . Başıma benzeri geldi oradan biliyorum ,yanlışlıkla bir tuşa basmıştım ,paketim değişmişti. Kardeşim dokunmatik telefon bunlar ,dokunuveriyorsun her şey bir anda oluyor,dolma parmaklı babam n’apsın ,tuşları seçene kadar konuşma biten teyzeler,amcalar n’apsın ?


Toplu taşıma araçlarında kafana baretini (kulaklığını) almayı unutma ; Bir gün yine her günkü gibi otobüsteyim ,kulaklığımı unutmuşum. Kendimi mültecileri götüren bir arabada gibi hissediyorum, tavşan gibi bakmaya başlamışım.Genelde yoldayken birisiyle konuşma ihtiyacı hep var,ya yanındakinin kafasına ekşiyecesin ki artık bu olamadığından herkes telefonuna saldırıyor . Yanımda muhtemelen İsmek kursundan çıkmış eve dönen orta yaşı yeni geçmiş kadınlar sürüsü var. O dörtlü koltuklardayız ,göz göze olmasak da diz dize oturuyoruz. Kadının teki telefonda anlatıyor,aynen aktarıyorum “ Geçen bayram kaynanama da anneme de iki tepsi baklava açtım nolduu !Allah aşkına bir teşekkür mü ettiler ,ne gideceğim bir daha misafir yardımına,banane ya .Benimki de hep annem de annem alsın o annesini (burda derin nefes alıp devam etti) ,dün akşam da kavga ettik ayrı yatıyoruz artık zaten,ne yapayım ben böyle kocayı bu akşam boşanalım diyeceğim,yeter artık! “ ,arkamda bir tane çocuk oturuyor zaten devamlı hastalıklı hayvanlar gibi poffluyor puffluyor ,entresan zil sesli telefonunu açtı “ Ne arıyorsun kızım devamlı,15 20dk bir neyi kontrol ediyorsun yaa,valla bıktım söyledik ya yeni ayrıldım Sercan’ın yanından işe geçiyorum ,bir daha ararsan telefonu kapatacağım ,ulaşırsın sonra “ çat kapattı. Otobüs ,yol halinde bir çağrı merkezi gibi .En sevdiğim konuşmalar kırk saat konuşup “ tamam,tamam eve yaklaştım iniyorum şimdi simit alayım mı çayla yeriz” diyenler zaten eve gidiyormuşsun .Ne yapacaksınız teyze evde, konuşmayacaksınız da ne yapacaksınız valla merak ediyorum . Bir daha tövbe unutmam ben o kulaklığımı ,alırım yanıma mum gibi giderim evime .


İşletmek bizim işimiz : Telefonların ilk çıktığı zamanlarda bir de yeni no alındığında işletmek modaydı . Hemen bir mesaj gelir “ Tanıdın mı beni …..” olay esrarengizliğini 4 5 mesaj kadar daha korur sonra noyu alan Himmet amcanın oğlu filan çıkabilir,üzülmeyin soğukkanlı olun .Telefonlar ilk çıktığında bir de apartmana megafon bağlandığında az işletmedik herkesi. Yan apartmanda oturanlara 3’er 5’er lahmacunları sipariş verip az yedirmedik . Megafondan “Sayın mahalleli bomba var “diye az bağırmadık.Telefon sapıkları çok revaşta olduğu bir dönem vardı , sazdı sözdü dinletirlerdi ,telefon müzik kutusu olmuştu.


Kesinlikle telefondayken bağırarak konuşma hastalığı diye bir şey de var. Adam öyle bir bağırıyor ki baz istasyonu sallanıyor haberi yok , yanına gidene kadar konuştuğu cama çıksa duyacak .

Ama yine de telefonum benim,garantin de dolda yanındayım yani yanımdasın ; Avea ile telefonda konuşurken çekmemesinden dolayı kafam şekilden şekile girse de, 2 saatte bir süt içen bebekler gibi devamlı şarj istese de ,sabahları kalkar kalmaz alarmıydı,saatiydi derken ilk dokunduğum telefonum ols,sonra canım sıkıldığında tribe geçtiğimde kafamı telefona gömebiliyorum , en son ilkokulda gördüğüm insanın an ve an gelişmeleri ana sayfamdan akıyor geçiyor(tamam bu çok gerekli değil ,ama maksat göz oyalansın) , bir de şu instagram yüzünden cupcake,şeker hamuru,poğaça yapmak rüyalarıma giriyor.

Telefon olmazsa olmaz da şu bedava dakika işinde uzun uzun konuşmak gördüğüm kadarıyla aslında kimseyi çok mutlu etmiyor .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pages

Bumerang - Yazarkafe