Yanımızda iki yana sallanan güçsüz kollar var ,sanıyorlar ki
hazırdan kafamızda haremiz , arkamızda kanatlarımız var. Kendimden biliyorum,takdir
ediyorum bizi ;
Çalışıp kendi
parasını kazanıp aynı zamanda çalışırken dinlenmeyi öğreneni,
Ufak şeylerle mutlu
olup sürprizleri sevenini ama bir sarılmayla da içi eriyeni,
Tartıya her çıkışında
kalbi küt küt atıp ,Mc Donalds yerken bile ince bir vücudu hayal edeni,
Tatlıyı sevse de aklı
tuzlu da olanı,
Türkiye’de kadın
olmak bazen İngiltere’de zenci gibi olmak olsa da ;risk
alanlarını,ideallerini,hayallerini kafasında ordan oraya taşıyanı,
İşe gitme
telaşındayken kapı çıkışında makyajını yapıp, akşam eve gelince ne yemek
yapacağını düşüneni,
Tabiatın hormanlarımızla
oynadığı oyuna dahil olup, ayın bir kaç günü bir elin karnında dolaşırken,olur
olmaz dolan sulu gözlerle, yine de son otobüsü kaçırmayanı,
Topuklularıyla otobüs
durağında çocuğunun karnını doyuran annenin,bir yandan da işe geç kalma
telaşıyla saatine bakanı,
Doğumdan ölüme kadar
erkek egemen ayrıcalığı dikte edilirken , gazetelerde her gün kadın cinayetleri
manşetken ve her gün pozitif ayrımcılıkla soyutlanırken ,yine de hayatın içinde
var olanını ;hem evinde anne hem işinin ehli olanı,
Erkeklerin hayatında
güzelliğinden ziyade ,aklıyla,içtenliğiyle var olabileni,
Her gece yatarken
binbir düşünceyle rüyalara dalıp, ertesi gün
yeniden başlayabileni,
Kadın olmak her şeye,her gün yeniden başlamak ve hep varmış gibi devam
edebilmek demek. Şikayetlerini dileğe çevirebilirken kahramanlaşmak demek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder